Yok Hükmünde Salaklar

BİRİLERİ bir internet sitesi kotarmışlar.
Adını da "AKP'nin şerefine içiyoruz" koymuşlar.
Başka birileri de, ki sayıları 130 bin kişiyi bulmuş bir anda, bir protesto eylemi yaptıklarını zannederek siteye üye oluvermişler.
130 bin kişi toplandıktan sonra siteyi kuran ve kendini "dünyanın en akıllı adamı" zanneden vatandaş, siteye bir yazı koymuş ve "Ben içki yasağını destekliyorum. Sadece baktım, memlekette içki meraklısı kaç kişi var diye" deyivermiş.
Ne uyanıklık değil mi?
Müthiş zekâ ürünü.
Birisi şu salağa söylese, "Bu siteye üye olanlara kadın vereceğim" deseydi, 130 bin değil 1 milyon kişi de toplardı, sonra oraya "Ben kadın vermeyeceğim ama..." diye ne yazardı, onu merak ediyorum.
Bayılıyorum böyle kendini uyanık zanneden salaklara.
Ama tabii oraya kendi adını yazdıran 130 bin kişinin de ondan aşağı kalır yanı yok.
Benim "sanal ortam kahramanları" diye yıllardır yazıp durduğum tipler bunlar.
Büyük ihtimalle ekran karşısında oturmaktan büyümüş popolarıyla sürekli "eylem" halindeler.
Kendi kendilerine mail zincirleri oluşturuyorlar.
Beğenmediklerini kendi kendilerine grup halinde lanetliyorlar.
Bağırıyor çağırıyorlar. Ama bağırmaları sadece büyük harfle yazmaktan ibaret.
Bilgisayarın, klavyenin başından kalktıkları anda bir hiç haline geliveriyorlar.
Sokak, gerçek eylem onların ödünü patlatıyor.
İnternet üzerinde dünyanın sahibi onlar ama internet dışında yoklar.
Yumurta atmayı bile internet ortamında sanal yumurtalarla yapabiliyorlar.
Sonra da böyle aptalca tuzaklara, bütün aptallıklarıyla düşüveriyorlar.
Bir gün demokrasi internet üzerinden işlemeye başlarsa belki bir halta yarayacaklar.
Ama bugün sadece ve sadece "yok" hükmündeler...



Sosyal yalnızlar

YUKARIDA yazdıklarıma bazıları kızdı, eminim.
Ama ne yazık ki gerçek böyle.
Birkaç hafta önce okumuşsunuzdur... Facebook'ta 1800 küsur arkadaşı olan birisi, evde kalp krizi geçirirken Facebook'tan yardım istemiş arkadaşlarından.
Kaç kişi yardımına koşmuş biliyor musunuz?
Sıfır... Yani iç kimse gitmemiş.
Facebook'un aşırı sosyal kişisine ne olmuş, onu biliyor musunuz?
Ölmüş.
Daha doğrusu, üç gün sonra ölüsü bulunmuş.
1800 arkadaştan ne arayan olmuş ne soran.
Ha belki internet üzerinden yayınlandıysa cenaze törenine bakmışlardır 30 saniye kadar. Sonra da sayfalarından silivermişlerdir öleni.
Sosyal ağ dostluğu, arkadaşlığı bu kadar oluyor işte.
Peki bunca insan, neden oralarda sürtüyor.
Çok açık bir özgüven eksikliğinden.
Yalnızlıktan. Gerçek ilişkiler kuramamak, gerçek ilişkilerde mutlu olamamaktan.
Ha bir de "zamparalar" var buralarda takılan.
Bunalımlı tipleri bulup, zayıf anlarında yakalamak için dolanan Facebook zamparaları.
Onları da bulmak çok kolay.
Ne kadar kalabalıksa arkadaş grubu, niyeti o kadar bellidir onların.
Siz siz olun onlardan uzak durun.
Tek bir gerçek dostun telefon numarası, Facebook'ta binerce arkadaştan iyidir.
En azından kalp krizi geçirirseniz koşarlar.
Dirinize yetişemeseler de cenazenize gelirler.
Zayıf anınızı kollayıp sizi ele geçirmeye çalışmadıklarını da gayet iyi bilirsiniz.

Eklenen Dosyalar

 

thekillingroad´isimli üyeden Alıntı Facebook'da Dünya'yı kurtarmak.. UN Sitesinden açları doyurmak.. Zart sitesinden zort yapmak.. Kıçını kaldırmadığın sürece böyle ezilmeye devam edeceksin ademoğlu. Sonra ağlama. ('cause I wanna be anarchy eşliğinde)

Peak´isimli üyeden Alıntı ben öyle düşünmüyorum. insan refanhını kovalar, protesto doğaldır derken bunu kastettitğini düşünüyorum. bu durumda protestolar bitmez. benim bahsettiiğim internetin örgütlenme kolaylıgı sağladıgı, artık yazılar, bildiriler, mail grupları üzerinden, eylem davetleri facebooktan filan ulaştırılıyor. bu sadece yöntemin değişmesi ile ilgili bir durum. belirli bir ağ var, bak biz bile dağa giderken buradan örgütleniyoruz. yarın bi gün kayak pistleri düzenleme ve koruma kanunu dolayısıyla orman pistinin sağ tarafındaki ağaçlar kesilirse, çat diye sokağa çıkarız. ki bu iyi bişey.

Peak´isimli üyeden Alıntı ben öyle düşünmüyorum. insan refanhını kovalar, protesto doğaldır derken bunu kastettitğini düşünüyorum. bu durumda protestolar bitmez. benim bahsettiiğim internetin örgütlenme kolaylıgı sağladıgı, artık yazılar, bildiriler, mail grupları üzerinden, eylem davetleri facebooktan filan ulaştırılıyor. bu sadece yöntemin değişmesi ile ilgili bir durum. belirli bir ağ var, bak biz bile dağa giderken buradan örgütleniyoruz. yarın bi gün kayak pistleri düzenleme ve koruma kanunu dolayısıyla orman pistinin sağ tarafındaki ağaçlar kesilirse, çat diye sokağa çıkarız. ki bu iyi bişey.

Sevket´isimli üyeden Alıntı Sitede siyasi yazılar istemediğimi biliyorsunuz ama sosyal yalnızlık ve popo kaldırmadan yapılan gerzek protestolara o kadar güzel gönderme yapmış ki ekledim. Amaç siyasi değil. Tamamen internet dünyasının "boş"luğu ile ilgili... Umarım siz de öyle değerlendirip bu çizginin dışına çıkmazsınız.