lungta

Başkan pek çok konuda yıllardır herkesin bildiği ama dile getirilmeyen gerçekleri masaya dökmüş.
Kayak camiasında olup bitenden yıllardır neden düzen bozuk diye isyan eden herkesin okumasını öneririm.

Biz olaya Sportif anlamda bakıyoruz. Ama o kısım buz dağının görünen yüzüymüş sadece.
Bu yeni süreci dışarıdan çok daha detaylı ve açık analiz etmek gerekiyor.

http://www.zirve2000.com/yarar-erzurumda-patladi/



özellikle aşağıdaki açıklamalar dikkatimi çekti ve kafamı karıştırdı.

** Kayseri’de güvenlik ağları ihalesi vardı, ben iptal ettim. Şu an savcılık olaya el koydu. Gümrüğe mal gelmeden 650 bin lira para transferi yapılmış. Bu konular hukuka intikal etti.
Bunun gibi daha birçok kalemde izaha muhtaç işler yapıldığını belirten Yarar, “ Şimdi siz kendi yaptıklarınızın hesabını vermeden başkalarına çamur atacaksınız. Sıkışınca da işi hemşericilik boyutuna getireceksiniz. Benim dedem bu topraklarda yatıyor. Yönetimimde ve teknik kadromda Erzurumlular bulunuyor. Ancak bu hiçbir şey ifade etmez, liyakat önemlidir. Bana ve ekibime çamur atarsanız ipliğinizi pazara çıkarırımâ€� dedi.
Kayaktan anlayan vekiller lazım
Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri’nin özelleştirilmesi konularına da değinen Yarar, “Bu konuda yapılan çalışmaları engelleyen bir lobi var. Bizler özelleştirmeye karşı olduğumuzu defalarca açıkladık. Kayak merkezlerinin Büyükşehir Belediyesi’ne devrolmasının daha uygun olacağını izah ettik. Bu konuda önümüzde Kayseri gibi bir başarılı örnek var. Belediyeye devir konusunda Sayın Başbakan’ın talimatı var. Maliye Bakanının bizzat talimatı var. Sayın Efkan Ala’nın bizzat girişimleri var. Ancak şehrin milletvekilleri her nedense bu işe sıcak bakmıyorlar. İşlerin yürümemesi için bir lobi çalışması yapılıyor. Önümüzde bir seçim var. Ben bizzat bu seçimlerde Erzurum’a gelerek çalışacağım. Bizim kayaktan anlayan vekillere ihtiyacımız var. Sayın Başbakan buraya geldiğinde de kendisine konunun önemini anlatacağımâ€� dedi.

Muguet

Kayseri başarılı bir örnek miymiş? Benim forumda okuduklarımla hiç örtüşmüyor ama.

Ayrıca "tamamen yerli" olan kayak malzemesi nedir, bilen var mı?

lungta

Ne olursa olsun Kayseri en iyi örnek . Kayseri'deki tek sıkıntı üst liftlerin açılmaması, bakımına personelin ve bozulan snowcat lerin yetişememesiydi.
Bu açıklamayı okuyunca Erciyes A.Ş. nin ne sıkıntılarla uğraştığını düşünüp , 2600m rakımın üzerini bir süre ertelemelerini anlıyorum. Oralar açılsa zaten Erciyes hiçbir yerle kıyaslanamaz.

Konaklı'ya otel yapılırsa ancak orasıyla kıyaslanabilir.

Yerli kayak malzemesinin de tekstil ürünleri olduğunu düşünüyorum. Bir tekstil ülkesinin kendi kayak kıyafetlerini üretebilmesi gerek. Yarışçıların kullandığı GS ve Slalom tulumları 1000, 1200 dolarlık malzemeler iyileri. Yerli ne üretilirse kardır.
Zamanında 'slalom sport' yerli üretim denemişti baş edemedi. Ama spor tabana yayıldıkça yerli üretim olur.
Geçtiğimiz haftalarda Erciyes'te kendi ürettikleri bolkar kayaklarını deneyen bir ekip vardı. Ben ne yaptıklarını anlayamadığım için tanışamadım, sonradan kim olduklarını öğrendim.
Yani bir çaba var. Ciddi bir devrim çabası var. Bu ivmeyi biz çok daha hızlı bekliyorduk. Mesela bu yıl ben ottomandan kayarım , hatta belki Lindsey Vonn'u banskoda değil, Erciyes'te izleriz diye hayal kuruyordum.
Halen de vazgeçmiş değilim. Kayak camiasındaki iç çatışma ve 'keşke başarısız olsalar' diye bekleyen 'lobi'ler , eski kafalar , bunlarla mücadele edip, söylediklerimizi yapmak zor.
Bu ülkede hiçbir değişim yanlısı cezasız kalmaz(dı) neyse ki artık çoğunluk kimin ne olduğunun farkında.

Ben Erciyes A.Ş. ve yeni Kayak federasyonundan ümidimi kesmedim. Sürekli karalama ve köstek çalışmaları yapan (lobi, ve eski camia kalıntıları da artık çok güzel deşifre oldu.) . Başarılı olamayacaklar. Ottoman açılmasa da, Erciyes A.Ş. yi eleştiri yağmuruna tutsak ta, onlarla ortak hayallerimiz var.

galipekin

diğer kayak tesislerinin durumu ortadayken erciyes bence bu konuda başarılı bir örnektir.