Sezona Veda Ederken

Geçenlerde Şevket’in yazdığı “nereden-nereye” yazısı üzerinde düşünürken, şu ana kadar yaptığımız işleri listelemek geldi içimden. Klasik olacak ama yürekten söylüyorum. Bunların hiçbiri siz olmadan yapılamazdı, o yüzden en büyük teşekkürü siz hakediyorsunuz. Bazı arkadaşlar, en başından beri bu yolda bizimle birlikte yürüdüler. Birçoğu ise sonradan katıldı. Şuna eminim ki, bu site farklı birçok sebepten dolayı internette herhangi bir site olmanın çok çok ötesine geçti.

Bu yola çıktığımızda amacımız Kârtutkusu’ndan kopanlar olarak kendi aramızda takılacağımız bir ortam yaratmaktı. İlk senenin sonunda 100 üyeyi geçmeyi hedefliyorduk. Elimizde ne para, ne “forumda ilan açmaya yetkili tek tur firması olan bir şirket”, ne de yeteri kadar üye vardı. Tek sahip olduğumuz heyecan ve arkamızdaki bir avuç üyenin bize olan güveniydi. Bakın o heyecan ve güven bizi nerelere getirdi: İlk senenin sonunda 2.345, hemen birkaç ay sonra da 4.500 üyeye ulaştık. Bu rakamlara üye olmayıp siteyi devamlı takip eden “röntgenciler” dahil değil. Hele hele reklam amacıyla siteye bir bilgisayar programı tarafından otomatik olarak kaydedilen ve “bazı” sitelerde üye sayısını arttırdığı için büyük sevinçle karşılanan ve üyelikleri silinmeyen botlar hiç dahil değil! Günlük ziyaretçi sayımız da tabii ki buna paralel olarak artış gösterdi. Türkiye’de extreme sporlar konusunda birinci site konumuna geldik.

Yola çıkış amacımız belliydi. Yıllarca, sektörün kaymağını yiyen ve karşısında herhangi bir rakip olmadığı için kafasına göre at koşturan tur firmalarına artık dur demenin zamanı gelmişti. İlk yıl, tüm firmalara mail atarak, bazılarıyla birebir görüşerek üyelerimize özel indirimler sağladık. Özellikle günübirlik turların fiyatları düşmeye, dağa giden insan sayısı artmaya başladı. “Bir boardcu ve kayakçı sezonda bir gün kayarak kendini geliştiremez, bu bir yaşam stili olmalı” dedik, üyelerimizi her hafta dağa çağırdık. Tur firmalarından fiyat alırken sıklıkla “bedava oda verelim, komisyon verelim” gibi tekliflerle karşılaştık çünkü sektörde çarklar böyle dönüyordu. Fahiş tur fiyatlarından tur şirketleri yanında tura müşteri getiren hanutçular, hatta müşteri getiren müşteriler nemalanıyordu. Biz bunu kabul etmedik, bu farkı üyelere yansıtın dedik. Bazıları şaşırdı, bazıları bu durumu içlerine sindiremedi. İçine sindiremeyenler yavaş yavaş piyasadan silindi. Kuruluşumuzun üzerinden sadece 1.5 yıl geçtikten sonra, tur fiyatlarının 3-4 yıl önceki seviyelerde dolaştığını görmek bizi sevindirdi ve gururlandırdı. İnsanları tedavülden kalkmış otobüslerle fahiş fiyatlara dağa yollayanlar akıllarını başlarına toplamaya başladılar. Yanlışlarına devam edenler skiciyiz'de ucuza tur düzenleyenleri TÜRSAB'a şikayet edip üyelerimizin birkaç saatlik kayak zevkine göz dikecek kadar küçüldüler.

Bugüne kadar tam anlamıyla başarılı olamadığımız bir konuysa oteller oldu. Dağ otellerinin hemen hemen tümünde alınan ücrete karşılık verilen hizmetin berbat olduğuna katılmayacak kişi sayısı azdır. Bu iki yıl boyunca otellerde yaşanan olaylarla ilgili yapabileceğimiz herşeyi yaptık. Geçtiğimiz sezon gittiğimiz ve türlü rezaletlerle karşılaştığımız Ağaoğlu Otel’i mail ve faks bombardımanına tuttuk. Elinde boarduyla otele dönen ve boardunu kapıya sürten arkadaşımızı “hooop yavaaaaaaaaaaaaaş” diye kibarca uyaran personelin işine son verildi, otelde bazı düzenlemelere gidildi. Sezon başında tüm otellere, sezon öncesi mekanik tesis bakımları hakkında neler yaptıklarını mail ve faks yoluyla sorduk. Geri dönüş yapan tek bir otel olmadı, üzüldük ve korktuk. Golden Key’de yaşanan zehirlenmeyi ve hemen ardından yaşanan elektrik çarpması olayını da ilk buradan okudunuz. Otele bu konuyla ilgili telefon ve mailla uyarıda bulunduk. Sıklıkla tercih ettiğimiz Dorukkaya Otel’de mahsur kalınca bize yapılan muameleyi (hiçbirşeye dokunamazsınız, sadece şu köşede oturabilirsiniz, su falan da içmeyin) protesto etmek için uzunca bir süre Dorukkaya Otel’e gitmedik. Akılları başlarına gelmiş olacak ki bize haber yolladılar “bir sorun yok lütfen gelin, bekliyoruz” diye.

Otel demişken, sadece otel binası içinde boğuşmadık tabii ki anlayışsız insanlarla. Liftlerin başında kavga eden birini gördüyseniz işte o bir skicidir. Müşteri olmadığı için kafasına göre lift kapatanlar, 100 metre ötedeki telesiyej çalışıyorken “vallahi çok sis var açamam” diyenler, mekaniklere binerken düşen insanlara kötü davranan lift görevlileri karşılarında bizi buldu. Artık ne yazık ki! eskisi kadar rahat hareket edemiyorlar. İnsanoğlu bencildir. 15 dakika telesiyej sırası bekledikten sonra “ne de olsa sıram geldi” diye düşünerek telesiyeje tek kişi binmek isteyenler kibar bir dille uyarıldı ve iki kişi binmenin bir sonraki bekleyiş süresini yarıya indireceği anlatıldı. Erciyes turumuzda üyemizin bacağını kıran kar motoruyla ilgili akla gelebilecek her yere mail atıldı. Melih Aşık’ın köşesinde ve Kayseri’nin bazı yerel gazetelerinde haklı tepkimizle ilgili haberler yapıldı. Pistte hiçbir kontrol olmadan dolaşan kar motorlarıyla ilgili valiliğe ve belediye başkanlığına yazılı bildirimde bulunuldu. Yüzyılın dolandırıcısı Kayakkolik Engin’in izini sürdük. Gerekli merciler kendisi hakkında kılını kıpırdatmazken başka bir şirket kurup yeni kurbanlarını aradığını birkaç ay boyunca anasayfada haykırdık. Kendisini yakalatmak için bir plan bile yaptık ama kısa bir süre içinde skiciler tarafından adaletin ellerine teslim edildi. Ümit Özgen’in davasını yakından takip ettik, pişkin otelleri burada afişe ettik. Tüm bunları yaparken Remzi Abi’nin bir lafı her zaman aklımızdaydı:

“Bunlar bizi başkalarıyla karıştırıyor. Bizler koyun değiliz, biz skiciyiz. Lütfen skici olduğumuzu herkese gösterelim”

Teknolojik anlamda da çok şey yaptık. O kadar çok şey yaptık ki bir şey üretmeye gücü olmayan biri tüm bunları teker teker çalmaya başladı. Çalsın, çünkü o çaldıkça bizim aklımıza yeni şeyler geliyor ve kendisine teşekkür ediyoruz. Berbat görünen ve pek de bir kullanım kolaylığı olmayan Snow Forecast ile iletişime geçtik ve verilerini sitemizde çok daha güzel bir arayüz ile kullanmaya başladık. Bir yazılımla Devlet Meteoroloji İşleri’nin sitesindeki kar kalınlığı bilgilerini sizlere sitemizden aktardık. Böylece sadece skiciyiz üzerinden bir sürü veriyi takip etmeyi kolaylaştırdık. Meteoroloji’nin verdiği yanlış ölçüm bilgilerinden dolayı bizi suçlayanlar, bunu özellikle yaptığımızı ima edenler oldu. Bıkmadan usanmadan gerekli açıklamayı defalarca yaptık. Dağlardaki son durumu izleyebileceğiniz kamera sistemiyle ilgili görüşmelerimiz sürüyor, o da yakında hizmetinizde olacak. Garmin’in altimetreli bir GPS’ini satın alıp pistlerde râkım ve uzunluk ölçümleri yaptık. Bu detaylı çalışma birkaç ay sonra hazır olacak gibi görünüyor. Kayarken ve wakeboard yaparken üyelerimizi videoya çekmek için bir spor kamerası satın aldık. Aldık derken, üyelerimiz güçlerini birleştirip bunu satın aldılar. O konuda skicilerin gösterdiği özveriyi unutamam. Go Pro HD çıktıktan sonra Go Pro’nun çekim kalitesi yeterli gelmedi ve bir de Go Pro HD aldık. Çekimlerimiz devam ediyor, ilk videomuz geçen hafta yayınlandı. Kendi görüntülerinizi görmeye başladıkça bu aletin ne kadar muhteşem birşey olduğunu daha iyi anlayacaksınız... Çok büyük bir sürprizimiz daha vardı ancak beklendiği üzere otel yönetimlerinin buna pek sıcak bakmaması üzerine bu planı şimdilik bir sonraki sezona erteledik. Kendi ellerimizle snowparkı olmayan bir piste koymak üzere box ürettik. Haberleri daha kolay takip edebilmeniz için haber modülü ekledik. Şu ana kadar sizlerle binlerce haber paylaştık. Dağlardaki gözünüz, kulağınız olduk. Haberlerimizi birebir kopyalayanlar; kopyalamayı bile beceremeyeceklerini anlayınca bu işten de vazgeçtiler. Değerli yazıların forumda kaybolup unutulmaması için köşe yazarları bölümünü açtık, ertesi gün aynen kopyalandı. Yine sevindik. Hakan Severge, Öner Gövsa, Cemal Saydam gibi çok değerli yazarlarımız oldu. En çok merak ettiğiniz hava durumu konusunu artık snow-forecast’in çok da güvenilir olmayan tahminlerine bırakmak yerine İsviçre’de meteoroloji dalında doktora yapan Ozan Mert Göktürk’ü (namı diğer hava delisi) yazar kadromuza dahil ettik. Her Perşembe sezonun gidişatı ve haftasonu dağlardaki hava durumuyla ilgili en güncel bilgileri kendisinden öğreniyoruz. Bunun yanında uzun vadeli tahminlere çok fazla güvenemesek de 9 günlük Snow Forecast tahminlerini sizlerle paylaşmaya devam ettik. Eski tahminlere istediğimiz zaman dönüp bakabilelim diye bir arşiv sistemi oluşturduk. Dağda olup 9 günlük tahmini güncelleyemediğimiz birkaç istisna gün dışında bu senenin hava durumu arşivine buradan (Kayak Merkezlerinin 9 Günlük Güncel Hava Tahmini, Kar Durumu, Kar Kalınlığı (Kartalkaya, Uludağ, Kartepe, Sarıkamış, Palandöken, Erciyes))ulaşabilirsiniz. Burada eğitim videolarına ayrı bir parantez açmak gerekir herhalde. Türkiye’de kış sporları malzemeleri satışından oldukça güzel paralar kazanan ve yeri geldiğinde “sektör çok küçük biz ne yapalım?” diye yakınan firmaların yapmadığını ya da yapamadığını biz yaptık. Tanıdık arkadaşlardan ekipmanlar ödünç aldık, lensin fazla ısınmasından dolayı 5 dakikada bir makineyi dinlendirdik ve sonuçta eğitim videoları bölümümüz ortaya çıktı. Forumda saatlerce arama yaparak ulaşabileceğiniz bilgilere artık tek bir video üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Sizlerden çok fazla geri dönüş alamadık ama görüntüleme istatistiklerine baktığımızda ne kadar doğru bir iş yapmış olduğumuzu anlıyoruz. Videoların devamı da gelecek ve tamamı bittiğinde eminim ki Türkiye’nin snowboard tarihinde bir kilometre taşı olacak. Belki önümüzdeki sezon bu videoları dvd formatında da yayınlarız. Uzun süredir istediğimiz SMS sistemini yazın sonlarına doğru devreye soktuk. Profiline cep telefonu numaralarını giren üyelerimize gerekli durumlarda SMS yoluyla ulaştık. Numarasını yanlış giren skiciler yüzünden, attığımız bayram mesajına karşılık küfür de yedik Hepsinin canı sağolsun. SMS sistemine oldukça önem vermemize rağmen binlerce numaraya mesaj atmak bizim için oldukça mâliyetli bir hal almaya başladı, bu konuda da yakında bir şeyler düşünüyoruz.

Teknik anlamda geçen yıla göre oldukça güçlü olsak da hızla artan abone sayımıza yetişemediğimiz zamanlar oldu. Özelikle haftasonu turlarından önceki son gün olan Cuma günlerinde ve Okan Bayülgen’in programına çıktığımız gece sitemiz bu yoğun trafiğe dayanamadı. Yeni bir sunucu almayı düşünüyoruz ancak bu oldukça mâliyetli bir yatırım ve bizim elimizdeki paraları çok dikkatli kullanmamız gerekiyor.

Dağlarda 10.000 mm’lik kar montlarıyla kayarken Hakkari’li minik kardeşlerimizin metrelerce karın üzerinde montsuz dolaşmasını içimize sindiremezdik. Tamamen üyelerimizin yardımıyla mont, atkı, eldiven, bere, çorap, fanila, çikolata gibi kışın ihtiyaç duyacakları malzemeleri onlara gönderdik. Üyelerimizin parasını gözü kapalı bir derneğe teslim edemeyeceğimizden tüm malzemeleri kendimiz ayarlayıp direkt olarak okula gönderdik. Hayatımda görmediğim, daha hiç tanışmadığım o kadar çok skici yardımda bulundu ki inanamazsınız. Onların hepsine çok teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde yine Hakkari’ye bir yardım daha gidecek.

Tüm bunlar olurken bir kısmımız evlendi, bir kısmımız nişanlandı, bir kısmımız askere gitti, başka başka şehirlere göçtü.. Bu yıl aramıza “işte skici” diyebileceğim bir sürü insan katıldı. Onlarla tanışmak için Perşembe akşamları Kafe Pi’de buluşmalar ayarladık, aslında herkesin ne kadar da çok konuşacak şeyi olduğunu gördük. Dağda onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.

Geri dönüp bakıyorum da çok yol almışız ancak geride kalan yolumuz da o kadar fazla ki... Yorgunluğun, mesai saatlerinden çalınan zamanın, sevgiliyle edilen kavgaların geri dönüşü olmasa da bu site için yaptığımız hiçbirşeyden tek bir gram pişmanlık duymuyorum. Kimsenin de duyacağını zannetmiyorum. Eğer skiciler bundan sonra da hep birlikte hareket etmeyi bilirlerse, yapamayacağımız çok az şey var. Bize tek gerekli olan şey zaman ve birliktelik.

Hepinize sevgiler....

Eklenen Dosyalar

 

Minethlos´isimli üyeden Alıntı Öpücük atmayalım ordan Deniz Bey hoş olmuyor yani