Dhilgul´isimli üyeden Alıntı

Arkadaslar ulkemizin nukleere ihtiyaci yok. Uc tarafi denizlerle kapli ve potansiyel olarak oldukca guclu dogal kaynaklari var elektrik uretimi icin. Dogal kaynaklar bitmeden nukleer santral kurulumu cok gereksiz. Can uranyum atiklarinin nasil saklandigini ve nasil bir furya ile insanoglunun kandirildigini bir fizikci olarak umarim biliyorsundur. Suan dunyanin ilEri gelen devleri abb, siemens, scheneider, toshiba, hyundai, CG Global bla bla hatta best as (balikesir) fabrikalarinda gunes enerjisi paneli ile elektrik uretip kullaniyor. Ve bu prosesin gelismesi ve sera gazi saliniminin azalmasi icin oncu olmaktadirlar. Ayrica can danimarka ve iswec avrupanin en az sera gazi salimi yapan iki ulkesidir hernekadar ulkelerin sera gazi salinimi tartisma portali olmasada bilgin olsun. Sevgilerimi iletirim.

thekillingroad´isimli üyeden Alıntı

Nükleer'e hayır söylemi bu kadar yaygınken radikalce çıkıp nükleer iyidir güzeldir demenin cazibesini anlayabiliyorum ama, biraz araştırma yapılsa keşke.

Chernobil'i anlatmaya gerek yok, anlatınca da zaten etkileri yeterli değilmiş gibi "aman bir tane oldu kakın habire" muamelesi yapılıyor sürekli. Ulan daha ne olsun diyesi geliyor insanın da susuyoruz mecbur. Ayrıca Japonya'da çekirdek erimiş,kim duymuş, ne zaman haberleri olmuş, nasıl tesadüfen farketmişler, bunlar tabii medyaya fazla yansımıyor.

Alternatifi babalar gibi varken, nükleer enerji kullanmak; saflıktır, geri kafalılıktır, at gözlüğü takmaktır.
Bu ülkenin yenilenebilir enerji kaynakları açısından ne kadar zengin olduğunu bilmeden at koşturmak, bu ülkeye saygısızlık yapmaktır. Bİlmemek ayıp değil tabii, ama bilmiyorken at koşturmak ayıp.
Yarım kilo uranyum NYC'nin elektrik giderini 1,5 yıl karşılayadursun; Güneydoğu'daki fırtına vadisindeki rüzgr enerjisi potansiyelinden kaç kişinin haberi var?

Böyle medyayla zaten bu kadar olur ne desem boş.
Fizik öğrencilerine de gücünün ihtişamının yanında biraz da zararlarını örneklerle anlatsalar daha iyi olurmuş. Fosilin bir gün bitincesini düşüneceğimiz yerde, o Uranyum bir gün çekirdeğini eritirse gibi diğerinden daha fazla olma potansiyeli olanı tartışsak, daha sevimli olur.

Kwachi´isimli üyeden Alıntı

Dediğin gibi ülkemizin yenilebilir enerji olasılığı çok fazla ama sorun şudurki yenilebilir enerjileri ürettikten sonra uzak yerlere aktarmak hem verimsiz hemde çok pahalı. Rüzgar santrallerini kurduğumuz yerin dibine şehirleri getiremeyeceğimize göre şu anki teknolojide çıkmaza giriyor yenilebilir enerji. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve bioenerji ile ağır sanayiyi çalıştıramaz sadece ek destekle tasarruf sağlayabiliriz. Doğalgazın pahalılı yüzünden fırınlarını kapatmak zorunda kalan seramik sektörüne ne rüzgar yarar nede güneş. Enerjiyi sadece evde ısınma yada tv izlemek için kullandığımızı düşünmekten kurtulalım artık.

utku´isimli üyeden Alıntı

bnce yanlıs dusunuyorsun sanayıde yne elektırık kullanılsın ama ev,ofis tarzı yerlerde gunes enerjısınden faydalanmak daha dogru bır secım olur.sanayının elektırıgı karsılanmaz dıyorsun fakat son yıllarda tum fabrıkaların uzerı gunes pıllerıyle kaplanıyor kı ıklımlendırme-sogutma mezunu mezunuyum cok cesıtlı uygulama alanlarına sahıt oldum kı arkadasların dedıgı gbı ruzgar enerjısı her yerde kullanılabılır sehırlerı tasımamıza gerek yok,turkıye ruzgar potansıyelı cok yuksek olan bır bolge