Oner Govsa

Tuni´isimli üyeden Alıntı

İyi de böyle bi amaç varsa kim kazançlı çıkacak ki böyle bir amaç uğruna bu değerler mahvedilsin?

Once bir veya birkac rakip kayak merkezi bu isten karlı cıkacak, sonra da zaten Bozdag'ı hic umursamayan bizim gercek Bozdag KM sahibi resmi erkan, hem Bozdag'dan ve hem de oranın mutemelen getirdigi veya getirecegi ve onların da zaten hep odunu kopartan turden bazı sorumluluklardan kurtulup rahata erecekler, gercek su ki burokrasi işten, yükten ve sorumluktan hic mi hic hoslanmaz. Bakın Bursa'dan tayinle 2 sayın vali İzmir'e geldi, ilki ve gorunuste guya haklı bir sebeple Bozdag'ı kapattı ve bu kisi, İzmir'de 3,5 yıl valilik yaptı, ama bu surede degil Bozdag'a, Odemis'e bile ve bir kez bile gitmedi, sonra Denizli'den tayinle gelen sayın valiyle Bozdag'ı guc bela actırmayı basarabildik, ama onun da arkasından tekrar Bursa'dan bir baska Vali tayinle tekrar İzmir'e geldi ve bu 2'nci kisi de, yine meclisine aldırdıgı bir kararla, projesi zaten eksik olan Bozdag'a akması gereken yada zaten sart olan bazı parasal kaynakların tum musluklarını da tamamen kapattırdı ve hala o musluklar kapalı ve hic kimse de bu muslukları asla actıramıyor. Dahası bu tip onemli bir konuda Bozdag'ın Ciftci doneminde ilk acıldıgı ve sn Vali Kemal Nehrozolgu doneminde oyle ilginc bir olay ve teklif yasandı ki, Bursa İl Ozel İdaresinden, İzmir İl Ozel idaresine yapılmıs oyle bir acık teklif vardı ki, hatta bu teklif basına bile cok net olarak yansımıstı, acıkcası biz o donemde ve sn Vali Kemal Nehrozoglunun da bastırmasıyla bu teklifi meclise red ettimeyi basarmıstık ve o meclisimizde red edilen bu teklif; "bize ne Uludag'dan, bizim zaten Bozdag'ımız var, biz sayet bir daga para yatıracaksak, bunu da zaten kendi dagımız Bozdag'a yatırırız" baslıgıyla bu konu ve yine o donemde gazete baslıklarında bile yer almıstı, hem de cok acıkca, detaylıca ve cok da net. Bunların hepsini de tarihleriyle ispatlarım ve bu oyun da, sekilden sekile girip ve halen de devam ediyor maalesef, yani esasında bu oyun bitmedi ve halen de devam ediyor, bu oyuna gore; Bozdag ve bir sure sonra ya tamamen nefessiz kalıp kapatılacak yada yalnızca rakip kayak merkezlerine ve sadece altlık yapıp yalnızca talebe yetistiren ufacık bir yer olarak kalmaya da mahkum edilecek, Bozdag zaten suan bu yolda gidiyor, ama sonucta her iki ihtimal de mumkun bence. Bu durumdan kurtulusun tek yolu da, ya muthis guclu ve cok ciddi bir boyuta da sahip surekli baskın bir kamuoyu, ya ciddi bir siyasi destek veya Vali bey gercek anlamda sahip cıkıp, Bozdag'ı gercekten de cok isteyecek. Ama boyle bir Vali'yi degistirmek de, asla zor degil onlar icin. Ayrıca bu tip konularda heba olup giden milletin parası da, maalesef onlar icin zaten hic muhim degil.

Saygı ve sevgiyle.
Oner Govsa

Oner Govsa

drozgur´isimli üyeden Alıntı

bence niyet apaçık bu.

TESİSLERE YAPILACAK İLAVELERLE KAPASİTESİ 4 BİN KİŞİYE ÇIKACAK

Bozdağ için yeni projeler

İnşaat Mühendisi Öner Gövsa, "Yapılacak 3-4 milyon dolarlık yatırımla, kayakçılarımızı Uludağ ve Palandöken'e kaçırmaktan kurtuluruz" diye konuştu

İLKER ÇOBAN (HABER MERKEZİ)

İnşaat Mühendisi Öner Gövsa, Bozdağ Kayak Tesisleri'nin büyütülmesi için Vali Yusuf Ziya Göksu'ya teklif sundu. Gövsa, şu anda Bozdağ'daki pistin 2 bin 500 kişi kapasiteli olduğunu, ancak ilave yatırımlarla kapasitenin 4 bin kişiye ulaşabileceğini belirtti. Öner Gövsa, "Mademki Bozdağ yaşatılacak, o zaman genişletilsin. Tesislerin karşısındaki tepede sırt ıslahı yapılmalı ve tam ortasından geçen ana güzergah da dozerle açılmalıdır. Eğer bunlar yapılırsa 3 kilometrelik 4 pist kazanılır. Biraz da ilave yatak yapılırsa Bozdağ, orta ölçekte uluslararası bir kayak merkezi statüsüne kavuşur" dedi.

Vali ile açtık
Tesislerin uzun bir süre kasıtlı olarak gizli güçlerin baskısıyla kapalı tutulduğunu öne süren Öner Gövsa, İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu'nun gayretiyle İzmir'in yeniden tesislere kavuştuğunu dile getirdi. Bozdağ'ın bir imkan olmasına rağmen uzunca bir süre gözden uzak tutulmak istendiğini belirten Gövsa, "Bizlere Allah'ın bir nimeti olan Bozdağ Kayak Tesisleri'ni yılarca kasıtlı olarak kaderine terk ettiler. Fakat bu durumu Vali Göksu ile aştık. Ancak şu anda da küçük kalması için uğraş veriyorlar" diye konuştu.

Bizi tanırlar
Gövsa, kendisine göre burada İzmir'in de önünün kesildiğini belirterek, "Vali Göksu, bu çabalara kulak asmamalı ve tesislere ilave yatırım yaparak büyütülmesinin önünü açmalıdır. O zaman dünyanın her yerinden kayakçıları İzmir'de ağırlar ve adımızdan söz ettiririz" şeklinde konuştu.

Oner Govsa

Kamu yönetimi süreklidir
İzlenim / Kutlu Aktaş

Meslek büyüklerimizden biri anlatmıştı. 1950'den önce Muğla'da 15 yıl süreyle valilik yapan bir zat, başka bir yere atanmış. Kendisini uğurlamaya gelenlerden aksakallı bir ihtiyar yanına yaklaşarak:
Bey, bey işte şuraya kuru bir dal dikseydin yeşerir, ağaç olur, seni o ağaçla anardık. Ama sen bunu bile yapmadın, yolun açık olsun demiş.
Halkımız kadirşinastır, kendisine hizmet edenleri unutmaz, hayır duasını eksik etmez.

* * *

Geçenlerde İzmir'de bir il genel meclis üyesine atfen yapılan yayında, "Bozdağ Kayak Tesisleri valilerin fantazisi olarak tanımlanıyor, köylerin su, yol gibi hizmetleri dururken baraj, kayak tesisi yaptırmalarının anlamsız olduğu" belirtiliyordu.
İl Özel İdaresi içinde köylere en çok hizmet götürenlerin başında İzmir'in geldiğini biliyorum. Her yıl 400 kilometrelik asfalt köy yolu yapımı ile Türkiye'de ilk sırayı almıştı. Sağlık Ocağı, sağlık evi yapımında, köy ilkokullarında eksiği yoktu, fazlası vardı. Köy içi yolları, köy kanalizasyon inşaatları 2002 yılı seçim kampanyasında gezdiğim köylerde hızla devam ediyordu. 2002 yılı başında valilerimizin öncülüğünde yapılan çalışmalar dışında İl Özel İdaresi'nin 100 trilyona yakın kasasında parası bulunuyordu.

İl Özel İdaresi'nin hizmet alanlarının bütün il hudutları olduğu, ilin beldeler dışındaki yerlerinin alt yapı hizmetleri yanında ilin ekonomik, kültürel, turizm, sosyal konularda çalışmalar yapacağı "İl Özel İdare Yasası'nda" yer almaktadır.
Esasen, TBMM'de bulunan "Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı'nda" merkezi idarenin daha birçok görevi il özel idarelerine devrediliyor.

Konumuz bu değil, asıl konuya geçiyorum.
Kamu hizmetlerinde devamlılık esastır. Bir yönetici ve yönetimin başladığı yatırımlar yeni gelenlerce tamamlanmalı, öncelik bunlara verilmelidir.

* * *

İzmir'de iyi bir örnek var:
Çeşme ve Alaçatı'ya su sağlayan, bu turistik yörenin gelişmesine neden olan baraj!
İl Özel İdaresi 1995'de başladığı barajın inşaatını kısa sürede tamamlar, arıtma tesisleri ihalesini yapar. 1998 yılında İzmir Valiliği'ne atanan Sayın Kemal Nehrozoğlu, turizm ve çevre yatırımlarını da seven bir yöneticidir, işleri süratle tamamlatır.
O da Çeşme ve Alaçatı turizminin gelişmesinin alt yapısının tamamlanmasıyla mümkün olacağını görmüş, mesaisinin büyük bölümünü buna ayırmıştır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne atanmasından önce Çeşme ve Alaçatı belediye başkanlarıyla protokol yaparak suyun kullanılmasını sağlamıştır.
Barajın arıtma tesislerinin tamamlanması ile beldeler arasındaki isale kanalları onun çalışmalarıyla bitirilebilmiştir.
Bunu niçin yazdığıma gelince;
Biliyorsunuz, Mayıs 2001'de Yeni Asır'ın katkılarıyla "Misyon" adını verdiğim anılarımda konunun detayına girmeden, kısa yoldan anlatmıştım.

"Valilerin fantazisi konulu yazı, bu eksikliği tamamlama fırsatı verdi."
Teşekkür ediyorum.

ege@milliyet.com.tr

Oner Govsa

fentezii (( Bozdağ'dan Haberler ( Hava ve Kar Durumu, Kar Kalınlığı ) baslıklı bolumde yer alan bu yazı, buraya da aktarıldı ))

O fantazi diyenler; gitsinlerde izmir'in 10 da 1'i Burdur'a yapılmakta olan kayak merkezini görsünler. Demokrasinin sakıncalarından biri de bu olsa gerek.

sulperazon

Geçen pazar günü bu yazılanlar üzere Bozdağı ziyaret edeyim istedim ve pazar sabah 9.30 da piste indim. İzlenimlerimi paylaşsam mı diye çok düşündüm ama yapıcı olmak adına susmayı tercih ediyorum. Bozdağ için çok çalışmak lazım ... çoook...

drozgur

diyojen demiş ya gölge etmeseler yeter.bozdağ kendisine yapılacak yatırımı 2-3 yılda rahatlıkla çıkaracak bir merkezdir bence.

sezmur

Sulperazon

Bu işletme ve mantalite ile hiç birşey olmaz. Ancak gerçekten burayı çalıştırmak isteyen birisi alacak ancak o zaman. Kar konusunda yukarıdaki pist alanlarının düzenlenmesi yapılmadıkça gerisi anlamsız. ( Bu sene 1980-1990 yılları arasındaki benim çocukluk dönemimdeki kar kalınlığı var ama hersene bu kadar şanslı olunmuyor)
Aşağıda ufacık bir alana sıkıştırılmış bir kayak alanı aslında hiç bir şey. Benim için gidilip kayılası bir yer değil hele ki bu ski pass fiyatı ile. Ama 600m lik düşey kotu kullanabilecek kırmızı pist özelliğinde 2-3 güzergahı var ki zaten 2 si orijinal projesinde mevcut. Bunlar gerçekleştirilebilir ise o zaman gerçekten de önemli bir merkez olur İzmir için. Ben de dahil hepimiz her hafta sonu kaymaya gideriz mutlaka.
Ama bu gün bakıyoruz kar fazlası ile var ama bende gitmek istemiyorum kayak yapmak için........ (Bozdağ aşığı birisi olarak gezmek için herzaman en az 15 günde 1 gidiyorum.) Genellikle kaymıyorum. Köydeki yürüyüş güzergahlarından dağ ve orman havası alıyorum..

Neyse

Öner abinin dilekleri ve projesi umarım gerçekleşirde her hafta tüm İzmirliler kaymaya kar topu oynamaya gideriz..

Oner Govsa

tolga izmir´isimli üyeden Alıntı (05.02.2012 BOZDAG Kayak Merkezinde kaç skici olacagız???)

Biz gorevlilere 3 hafta once yeni ve yumusak kar varken bu talebi dile getirdik ancak yumusak karda cig riski yuksek kesinlikle izin vermeyiz dediler. Fakat yeni telesiyejin sag tarafinda kisa da olsa bol kar olan bi bolum var orasi da kar yumusakken fena degil. Pazar gunune yagmur yagmazsa bol kar keyifli olacak.

Eger orayı yonetenler ve bu acıklamayı yapanlar; cıg ve tipleri konusunda sayet zerre kadar bir teknik biligiye sahipse, ben butun bildiklerimi inkar ederim. Onlar daha yumusak kar tiplerini ve keza cıga neden olan kar tiplerini ve hava sartlarını, hatta cıg tiplerini bile ve bunların hava sartlarıyla ilgisini ve alınması gereken teknik onlemleri filan da, velhasıl bu cok teknik konuda hicbir sey bilmezler. Ama iste boyle sallarlar, bazen kendilerini garantiye almak adına, ki bu biraz kabul edilebilirdir, ama bazen de keyifleri oyle istedigi icin, ama acıkca keyfimiz boyle istiyor da demezler maalesef, bu gibi durumlarda ve zaten hicbir sey bilmedikleri bu teknik konuda sanki uzmanıymıslar gibi de ve kendilerince tuhaf teknik acıklamalar yapmaya kalkısarak iste boyle sallarlar. Cok onceki İzmir Valim Sn Yusuf Ziya Goksu doneminde ve Valiligin de istegiyle Ozel İdare binasında Afet İslerinden gelmis bir cıg uzmanıyla Bozdag cıgını tartısan biri olarak bunları soyluyorum. Velhasıl o gun ve o tartısmada, cıg konusunda sayet bir pes olma durumu yasansaydı, bu gun de Bozdag zaten kapalıydı ve yoktu. Benim esas takıldıgım mevzu, insanlar nasıl da ve hicbir sey bilmedikleri bu tur cok teknik bir mevzuda ve birden uzman kesilip kendilerince bazı teknik cıklamalara yoneliyorlar, iste bunu anlamak zor, zaten asıl takıldıgım da bu tavır acıkcası. Oncelikle ve teknik acıdan sunu soylemeliyim ki, sayet dagın buttununu kullanıyorsanız; dagı da kontrol eder ve cıgı da kontrol altına alırsınız. Sayet o buyuk yuksek canaktaki cıg barikatleri olmasaydı, kontrollu yapay cıglarla zaman zaman ve gerektiginde sacaklanmayı, birikimi ve yani tansiyonu dusurmek ve surekli kontrol altında tutabilmek de mumkundu, ama barikatlerin olmadıgı yerlerde, bu zaten hala mumkun. Oysa burada; daha dagın tumunu kullanmak istegi ve bunun da saglayacagı kontrol imkanlarını anlayan ve hatta kavrayan bile yok. Sonuc su ki; esasında ve teknik acıdan vede tıpkı bu gunku gibi sayet dagın tumunu kullanmıyorsanız, hatta kullanmaya niyetiniz de pek yoksa, o zaman dagı kontrol etme imkanlarınız da cok az ve cıg riski de cok daha yuksek olacaktır, o sebeple ve once dagın tumunu kullanmaya yonelmek gerekiyor, halbuki bu adamlar, daha bu teknik gercegin farkında bile degiller, hatta belki de ogrenmeye bile niyetli olmayabilirler, cunku ve nedense islerine gelmiyor ve tabi bu durum cıg riskini de daha cok arttırıyor, fakat korkmayın esas cıg mecraları buyuk capta cıg barikatleriyle kontrol altında sayılır, lakin doga olayları cok farklıdır, ornegin cok emin olunan barajlar bile, uzmanlarınca surekli kontrol altındadır mesela, yani burada da gercek ve gozlemci bir cıg uzmanı olsa, faydalı olabilir, fakat bu sayet Bozdag dusmanıysa ( ki ben boylesiyle karsılastım maalesef, ama asla yenilmedik ), iste o zaman da Bozdag'a gereksiz zararlar acabilir, yani bir de boyle ayrı bir risk de var maalesef. Esas cozum; bu dagın gercek sahibiyle bulusmasıdır, bu kisi dagın esas potansileyini kavrayacak, o dagı cok iyi tanıyor da olacak, dagı ve bu tur tum teknik konuları da iyi bilecek, dagı isteyecek ve arzulayacak, ayrıca cok sevecek, gonlunu de katacak ve tum dagı sevgiyle de kullanacak biri olacak. Bilgisiz, sevgisiz ve gonulsuz vede haspelkader yapılan bir isten hicbir deger cıkmaz.

Saygılarımla.
Oner Govsa