| Ben de ufak bir katkıda bulunayım istedim
Muratın da dediği gibi bu konu burada çözümlenecek gibi değil. Kimimiz eski sporcuyuz kimimiz izleyici, kimimiz öğretmen (bu konuda en çok söz hakkı da onlarındır).. ama hiçbirimizin bilgisi bu olaylara çözüm getirecek seviyede değil. Bizim gibi insanlardan durum tespiti ve görüş alınabilir, o kadar. Öğretmenler bu işi çözsün, milleti adam etsin demek çok sığ çözüm önerisi gibi geliyor bana. Yok şimdiki nesil böyle yok şöyle, onlar fırlama, demek de biraz populist bir laf oluyor:-) Bu tip problemler bireysel halledilemez, bunu bir sistemin çözmesi gerekir. Sistemi yaratan da bilimadamları (bu konudaki bilimadamları sosyologlar, psikologlar ve eğitimciler) ve bürokratlardır. Bunları da devletler görevlendirir. Diyeceksinz ki hükümetleri de halk seçiyor falan filan, tartışma uzayacak:-)
Unutulan bir konuda ekonomi. Sporda başarı için ekomik yeterlilikte çok önemlidir. 4 milyon dolar bütçeli atletizm federasyonu (ki bu paranın içinde tüm atletizm federasyonu çalışanlarının maaşları, kiralar, yarış organizasyonları dahil) ne yapabilir? Devletin populist politikaları ve halk dalkavukluğu yüzünden futbol dışında hiçbir spora kaynak aktarılmıyor bu ülkede. Göz boyamak için dünyanın en rezil, en kepaze "sözde" maratonunu(avrasya) organize eden bir devlet söz konusu. 50 bin kişi palavarasını atıp aslında maratonu 150 kişinin, 15 kmyi 800 kişinin koştuğu, geri kalan 49 bin kişinin köprünün üzerinde çay içip mangal yaptığı bir organizasyon yapıyorlar. Sonrada atletizme destek veriyoruz diyorlar. Gitsin baksınlar bakalım kaçta lisanslı yüzücümüz, atletimiz, bisikletcimiz, cimnastikcimiz var? Hadi onu geçtim, en popüler dediğimiz, dünyanın parasını aktardığımız futbolda kaç tane lisansı sporcumuz var??? Avrupanın hemen hemen en düşüğü!
Tabi ki olimpiyatlarda madalya alıcak sporcularımız olması önemli. Ama benim için daha da önemlisi, bu konunun ilk başlığında yazdığım, 2000 sydney olimpiyatlarını canlı seyrederken beni ağlatan rakip sporcuyu yüzbinlerin alkışlaması olayı gibi olayların ülkmede yaşanması. Bu ancak ülkeye spor kültürü yerleşirse olucak birşey. Spor hayatımızın kültürümüzün bir parçası olursa olucak birşey. Sağlıklı bir toplum ancak böyle yaratılabilir. Böyle olursa zaten er ya da geç olimpiyatlar şampiyonları çıkar.
Bu sistemleri yaratacak da devlettir. Öğretmenler, sprocular, antrenörler ilgili kişiler tabiki tepki göstermeli. Ama tek başına tüm sorunu düzeltmeye çalışacak öğretmenlerin ,yeldeğirmenlerine saldıran don kişottan farkı yoktur. Burada asıl sorumluluk devletin ve dolayısı ile devletin tepesinde olan hükümetlerindir.
Ama hergen hükümet halk dalkavukluğu yapıyor, populizme kaçıyor, sadece ve sadece ftubola yatırım yapıyor. Açık açık yazıyorum, futbol bu ülkede diğer sporların önünü tıkayan en önmeli etkenlerden biridir! O kadar zehirlenmiş durumdayız ki ben dahil hepimiz her hafta halı saha da maç yapıyoruz:-) Hem de deli gibi hırslanarak. Bazen maçı bırakıp, dalıp kendini kaybeden arkadaşları seyrediyorum:-) Normalde şeker gibi olan adamlar deliriyorlar:-) Bu yüzden kimse kusura bakmasın ben futbolu spordan saymıyorum pek:-) (kaldı ki kendimde amatörde topda oynadım). Bu ülkenin insnların hakikaten başka sporları yapmayada ihtiyacı var. |