Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30 January 2019, 21:52   #15 (permalink)
Muguet
Site Yöneticisi
 
Muguet
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Nerden: İstanbul - Etiler
Mesajlar: 331
2013 başında tam tamına üç günlük kayakçıyken şunları yazmışım, maddelerin sonlarına da şimdiki görüşlerimi yazdım, bir fikir verir. Ancak bir de yaş faktörü var tabii, ki aşağıda da yazmışım, yaş 30'un üstüyse direkt kayak. Belli bir yaştan sonra çekilmiyor diye ileri yaşta boardu bırakıp kayak öğrenmeye başlayan insanlar bile var burda. Cidden de, board doğru teknikle yapılan kayağa göre daha yorucu. Mesela çok iyi boardcularla kaydım ve sık sık durup dinlenme/mola verme isteklerinden sıkıldım; senin rahat bir şekilde geçtiğin bir düzlükte bile boardcular inanılmaz çaba sarf ediyorlar en basitinden. Kayakta tekniğin iyiyse ve aşırı zor pistlere girmiyorsan, ki acı ama Türkiye'de şu an açık olan pistler arasında öyle bir pist yok, bütün gün hiç durmadan kayabiliyorsun. Tabii hangisini yaparsan yap ders alıp doğru tekniği öğrenmek çok önemli, ki sen de ders alacakmışsın zaten, aferin, doğru yoldasın.

Muguet´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne zamandır şu tartışma tekrar çıksa da yazsam diye bekliyordum. Şaka bir yana, kış sporlarına daha yeni başlayan ve aynı kararsızlığı yakın zamanda yaşayıp sonuca varmış bir insan olarak katkı yapabileceğimi düşündüm.

Açıkçası bir hobi edinirken tek yönlü düşünmedim hiçbir zaman. Hayatta yaptığımız her iş gibi yaptığımız sporun da pek çok değişik yönü var. Bu yönlere göre kıyasladım ikisini ve sonunda kayağa karar verdim.

1) Eğlence: Ne yalan söyleyeyim, board daha eğlenceli duruyor, çünkü bütün dağ sizin. Kayakla bolkara girmek için uygun kayak takımlarını alıp (o kadar geniş kayaklardan kiraladıklarını sanmıyorum) pistte kaydığınızdan tamamen farklı bir teknikle kaymanız ve bunun için de senede 7-8 gün dağa giden bir insansanız senelerinizi vermeniz gerek. Boardda ise durum öyle değil, biraz öğrendikten sonra kendinizi bolkara atabilirsiniz. (2019 yorumum: iyi kaydıktan sonra kayakla da pist dışına çıkılabiliyor. Boarddan daha zor tabii. Ama şu an iyi kayan biri olarak diyorum ki, şart mı, bence değil. Özellikle Dolomiti gibi çayır çimen değil de Türkiye gibi aşırı kayalık ve az kar alan (bu sezon çok istisnai bir yağış var) yerlerde çoğu zaman fazla tehlikeli bile. Ezilmiş bir pistte yüksek hızlarda dönüşler yapmak ve minik rampalardan atlamak fazlasıyla keyifli geliyor bana şu an.)

2) Görüntü: Kazanan yine board. Öyle yan durup elleri az açınca dünyanın en tipsiz insanı bile en seksisi gibi görünüyor, doğruya doğru. Kayakta belli bir disiplinle kaymak zorundasınız ve bu da eğer çok iyi kaymıyorsanız çok karizmatik görünen bir şey değil. Ayrıca boardcu gibi ordan oraya dalıp şekil de yapamazsınız. Ancak kim bu sporların bir "felsefe"si olduğunu söylerse çok fena kalbini kırarım, şimdiden söyleyeyim. Altı üstü bir kış eğlencesi, buna haddinden fazla anlam katmaya çalışan, her yaptığı işe olağanüstü değer yükleyip felsefi düşüncelere dalmak isteyenler başka alanlara yönelirse kendileri için daha iyi olur. (2019 yorumum: Kayakta karizmatik görünmek cidden boarda göre çok daha zor, ancak ders alınca hepsi oluyor. Ama öyle paralel dönüşe geçecek kadar 8-10 saat ders demiyorum. Bayağı bir saat ders diyorum. Bu işi gerçekten öğrenmek istiyorsan yolun illa ki Bulgaristan'a düşecek, birkaç gün üst üste günde 2-4 saat ders alacaksın. Yani, Schengen'e başvur. )

3) Kolaylık: İyi bir boardcu olmak iyi kayakçı olmaya göre çok daha kolay. Ancak kayakta dengeyi çözmek boardda çözmeye göre daha kolaydır, boardda ilk birkaç gün düşmekten ne yaptığını anlamayacakken kayakta denge olayını çözüp az az kaymaya başlayabilirsin. Ancak sonrasında boardda ilerlemek ve her tür pistten kaymak çok zaman istemeyecekken kayakta seneler ister. (2019 yorumum: Maalesef ki doğru, kayakta ustalaşmak uzuun seneler sürüyor. Bir şekilde inmek değil de gerçekten iyi kaymak istiyorsan çok çalışmaya hazır ol ve ders için para biriktirmeye başla. )

4) Ömür boyu yapma olanağı: Kayağı elden ayaktan düşene kadar yapabilirsin, ama board öyle değil, belli bir yaştan sonra vücudunu gereksiz yere zorlamaya başlayacak, ve muhtemelen bırakmak zorunda kalacaksın. İnsan 25 yaşından sonra başlamaya niyetlenince de tabii ki ömür boyu yapabileceği bir şeyden yana kullanıyor tercihini. (2019 yorumum: Bunu da çok güzel demişim vaktinde, aferin bana )

5) Sakatlanma riski: Burda boardun kayaktan daha az riskli olduğunu söyleyen neye göre söylemiş pek anlayamadım açıkçası. Mantığı gayet basit, kayakta çok hızlanmıyorsan düşüşünü kontrol edebilirsin, hep poponun üstüne düşmen veya kafa üstü çakılman gerekmez, kendini sağlam bir şekilde yana atıp hiç acı bile çekmeden tekrar kalkabilirsin. Ancak kayakta ayarları doğru yapmak çok önemlidir, ve maalesef üzülerek görüyorum ki haftasonu kalabalıktan bunalan rent a play çalışanları bu işi çok laubali yapabiliyor. Boyuna ve kilona uygun uzunlukta carving kayaklarını alıp, ayarını da seviyene göre yaptırırsan, kayaklar sen düşerken ayağından atacaktır. Ayağına bağlı bir şeyle birlikte takla atmadığın için de omurganı veya kaburganı kırma ihtimalin çok daha azdır. Ayrıca boardda sürekli kıç üstü düştüğün için kuyruk sokumu batması ve el bileği kırığı gibi iki korkunç yaralanma biçimine de rastlanırken kayakta bu ihtimal çok daha azdır. Kayakta dediğim gibi ayarını doğru yaptıracaksın, bir de ayakkabını normal ayakkabı gibi rahatına bakmadan, ayağına tam gelecek şekilde seçip iyi sıkacaksın, böylece hareketlerini kayağa aktarman ve kayakları çevirmen çok rahat olacağından dizlerini çok daha az zorlamış olursun. Kayakta sakatlanan insanlar kendi seviyesinden daha zor pistlere girenler veya aşırı hızlananlardır, sakin ve kontrollü bir şekilde seviyene uygun pistlerden kayarsan sakatlanma ihtimalin çok düşük. Ama malum Türkiye burası ve bizim pistlerimiz doğru düzgün ezilmediği için her an pist koşullarından dolayı sakatlanman mümkün, bunu da akıldan çıkarmamak gerek. (2019 yorumum: Doğru, acemi bir boardcunun sakatlanma riski acemi bir kayakçıya göre bahsettiğim sebeplerden ötürü çok daha fazladır. Ancak kayakta ilerledikçe risk artar. Çünkü hız çılgın atmaya başlar. O hızlara çıkınca en ufak bir hatanın sonuçları çok ciddi olur. Hatta dağdaki en büyük tehlike çarpışmaktır, yani hata senin hatan bile olmayabilir, ama hız çok olunca sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Neyse, bu dediğim seviyeye gelmen için zaten çok ciddi bir şekilde çalışman lazım, ki o seviyede tutkuyla bağlanabilecek çok insan görmedim. )

İşte ben tüm bunları düşündüm, ilk üç maddeyle son iki madde sürekli birbiriyle savaştı, hatta dağa ilk skiciyiz organizasyonuyla gitmiştim, aynı otobüsteki arkadaşlar hatırlarlar, dağ yolunda hala kararsızdım. Sonra birden jeton düştü, sakatlanma riskini göze almak istemediğime ve uzun yıllar yapabileceğim bir şeyi yapmak istediğime karar verdim ve kayağa başladım. Şu an tercihimden çok da memnunum. (2019 yorumum: Evet hâlâ çok memnunum. Haydi iyi kayaklar! )

Muguet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla