Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 February 2015, 11:45   #31 (permalink)
Fantome
 
Fantome
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Nerden: İst.-Kurtköy, Bursa - Nilüfer
Mesajlar: 370
Ben de arkadaşlara faydası olması açısından görüşlerimi yazayım. Öncelikle stolgradnaya ın linkini verdiği kiwi taksiye transfer için rezervasyon yaptırdık, saat 04:00 de araba havaalanında hazırdı. Toplamda 1650 ruble tuttu. Ama yukarıda azeri bir taksiciyle tanıştık ve bizi dönüşte havaalanına 1300 rubleye getirdi. Gerçi iyi bir çocuk olduğu için biz yine 1500 Ruble attık. Çocuğun ismi Raşit, telefonu +7 967 6448314. Arabası yeni model Lada, kayak taşıyıcı yok ama arabanın içine rahatlıkla sığdı takımlar ve bavullar 2 kişi olduğumuz için. Kaldığımız otel Golden Tulip, 05:00 de erken check in yaptık ve herhangi bir ücret talep etmediler. Otel Roza valley denilen yerde, konum olarak en iyi yer diyebilirim. Kayak ayakkabılarıyla otelin kayak odasından çıkıp 3-4 dakika yürüyüşle liftlere varıyorsunuz, herhangi bir başka ulaşım aracına gerek kalmıyor. Hatta otelin golf arabaları da isterseniz ücretsiz sizi bırakıyorlar. Otelin kayak odasında size ait içinde 2 çift kayak ayakkabısı kurutma ekipmanlı dolap veriyorlar. Otele yakın kalkan 2 gondola var, strella ve olimpia. Bizim geç uyandığımız bir konu da, ski pass almak için sıra bekliyorsunuz, ama ilk gün kartınızı aldıktan sonra otomatlarda yükleyebilirsiniz kartınızı biz her gün sıra bekledik geç gördüğümüzden otomatları. Günlük çıkış 1850 Ruble, 3 günlük vs almadık çok ciddi bir avantaj olmuyor diye.

Ski pass alırken haritanızı da almayı unutmayın. Öncelikle doğal güzellik olarak bizim dağlarımızdan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İnanılmaz sarplıkta dağlar var, altyapı olarak da çok başarılı, zaten Putin amca Roza Khutor u 0 dan inşa etmiş, olimpiyatlardan önce hiç bir şey yokmuş. Aşağıda Krsayana Polyana da bir kaç resort varmış.

İlk gittiğimiz gün tipi vardı ve adamlar ezme işini gece yaptıkları için öbek öbek karlar birikmişti her yerde. 5 senedir düşmüyordum ilk inişimin ilk metresinde yere yapıştım bu yüzden. Anladım ki biz sadece on piste kayakçısıyız İlgimizi çeken en önemli fark bizdeki dağlarda kayakların %95 i ezilmiş pist kayaklarıyken orada bu oran neredeyse %50-60 a düşüyor, freestyle ve çok geniş powder, off piste kayakları çok fazla. İlk gün kayaktan çok keyif almadım şahsen, hem beraber gittiğimiz arkadaşın seviyesinin çok düşük olması ve onu çok beklemem hem de genelde pistlerin çok dar olması, çok kalabalık olması, çok fazla bombe olması ve karın da iyi ezilmemiş olmasından dolayı. İkinci günden sonra hava açtı ve güneşli havada kaydık. Arkadaşımı bırakıp bütün pistlerini keşfettim, ilk güne kıyasla daha fazla zevk almama rağmen, bizim kuşaklının başındaki dik, bombesiz ve ezilmiş kardaki keyfi hiçbir yerde almadım diyebilirim. Tabiki bunda İniş ve süper g yarışlarının yapıldığı pistlerin yeni yarışlar için 5 gün kapalı olmasının da payı vardı. Gözüken en keyifli pistler onlardı. Eğer o pistleri kullansaydık büyük ihtimalle çok daha fazla keyif alabilirdik. Biz genelde Roza stadium dan kalkan 6 lı hızlı telesiyeji kullandık, indikten sonra sağa ya da sola döndüğünüzde 3-4 farklı piste girebiliyorsunuz .
Bir diğer konu da pist zorlukları. Bizim burada siyah diye işaretlenen pistler (İtalyan vs) orada kırmızı bile değil, mavi pistler vardı bizim italyandan dik ve zor olan. Ben de Türkiyedeki deneyimlerimden dolayı gitmeden daha sadece siyah pistleri işaretleyip buraların dışında kaymam demiştim ama siyah pislerin başına gelip aşağıya baktığımda bile başım döndü, 1 tanesinden bile kayamadım. %68 eğim neymiş, nasıl olurmuş orada gördüm.  Zaten uyarı levhası koymuşlar kendi riskiniz, çığ tehlikesi vs diye pistlerin başına.
Fantome isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla