Pamporovo'yla ilgili bir başlık varken yeni başlık açıp konuyu bölmeseydiniz keşke.
http://www.skiciyiz.biz/bulgaristan-...rovo-4632.html (Bulgaristan / Smolyan / Pamporovo)
Ayrıca bu da var:
http://www.skiciyiz.biz/bulgaristan-...27-sayfa3.html (Bulgaristan Kayak Merkezleri?)
Neyse, Pamporovo iyidir güzeldir. Hem Pamporovo hem Bansko'ya gitmiş biri olarak, belirttiğim esas başlıkta "barzini" isimli kullanıcının yorumuna katılıyorum; Bansko'nun gondol sıralarını, Borovets'in kalabalığını bilen bilir.

Ama Pamporovo'ya gidilecekse bence Murgavets gibi piste uzak otellerde değil, pistin yanı başındaki otellerde konaklanmalı ki değsin.
Geçen Şubat gittiğimde kar makineleri çalışıyordu, ancak hava 3-4 derece olduğu için karı tutmakta çok zorlanıyorlardı. Öğlen helva olmuştu direk.
Pistler konuşulurken bir gözlemimi belirteyim; yeşil pist dedikleri 6 numaralı pist bizim Resul Dede'den kat kat zor bir pist. Ben en çok 10'dan keyif almıştım, daha ileri seviyedekiler ise 5'i seviyor. 8 numaralı mavi pist 10 numaralı kırmızı pistten daha eğimli bu arada. Toplam eğime baktıkları için böyle hatalar olabiliyor galiba, pistin sonundaki uzun bir düzlükten dolayı eğim az gibi görünebiliyor. Aynı durum Bansko'daki 3 ve 11 için de geçerli, 4'le aynı diklikte, hatta bol mogullu ve 4'ten daha zor pistler. Neyse, konuyu dağıtmadan bitirelim; Pamporovo da güzeldir ama güzelliğinin tadına varmak için ski-in ski-out bir otelde konaklanmalı.

Bansko da güzeldir ama kesinlikle yeni başlayana, çoluğa çocuğa, ya da geç kalkmak isteyene uygun bir yer değil.
Bu arada pist numaralarını tamamen ezberden yazdım, bir terslik varsa söyleyin düzelteyim.
Ayrıca, diğer başlığı okuyunca aklıma geldi; Bulgar misafirsevmezliği diye bir gerçek her yerde var, sinirleri hazırlayıp ona göre gitmek lazım.

Pamporovo ve Smolyan'da nispeten daha az hissettim, ama daha kısa kalıp daha az insanla temasım olduğu için de olabilir. Biz geçen sene kar lastiği takmadan gitmiş, ondan Pamporovo'ya kendi arabamızla çıkmak istemeyip Smolyan'ın tek kapalı otoparklı oteli olan Hotel Luxor'da kalmıştık, personeli de ultra mega hiper asık suratlı Bulgarların tersine pek güleryüzlüydü. İsimlerini hatırlamıyorum ama burayı okuyup da giden olursa resepsiyondaki gözlüklü kıza ve otel sahibi/müdürü amcaya Türkiye'den geçen kış gelen Müge ve Erhan kardeşlerin selamını iletsin lütfen; özellikle sınırli İngilizceleriyle iletişim kurmak için gösterdikleri çabayı ve iyi niyetlerini hala gülümseyerek anıyoruz.
