24 March 2014, 17:28
|
#9 (permalink)
|
Üyelik tarihi: Dec 2008 Nerden: Norrland
Mesajlar: 329
| Herkese selam, İklim değişikliğinin kış turizmine etkisi hakkında henüz taze taze doktora tezimi savunmuşken, bu kışın beni akademik olarak haklı kılmasının sevinci ancak kayakçı olarak öksüz bırakmasının üzüntüsü içerisindeyim. Öncelikle şunu söylemeliyim, bu kış aşırıdır. Veriler özetlenince daha netleşecek ancak muhtemelen 21. Yüzyılın ikinci yarısına yönelik projeksiyonları temsil ediyor bu kış. Yine de durumu şimdiden kavratma adına iyi bir sezon oldu. Bir çok merkezimiz artık yapay karlamanın gereğini fark etti. Konuya ilgi olması sevindirdi. Küresel ölçekte yapılan araştırmaların künyelerine buradan ulaşabilirsiniz: www.skiklima.com. Türkiye için ise yakında kapsamlı bir proje başlatacağız. Burada sizlerin de katkısı önemli olacak. Fiziki modellemelerin yanında tüketici adaptasyonunu da anlamak adına anketler düzenleyeceğiz. Orta vadede yapay karlama ile kış turizmimiz sürdürülebilir gözüküyor. Tabi bu sadece kaymak için gereken kar örtüsünün sağlanacak olması demek. Genel ambiyans gittikçe “yapay”laşacak. Ayrıca kuraklaşma trendi yapay karlamanın daha yüksek sıcaklıklarda gerçekleştirilebilmesi demek (bkz. Erciyes). Ama diğer yandan mevcut teknolojinin ciddi bir su tüketicisi olması önemli bir ikilem doğuracak. Buzullar orta vadede kış turizminin kurtulmasına yardımcı olabilir, ancak onlar da hızlı bir erime içerisinde (özellikle sıcak yazlardan dolayı) ve özellikle de kendi niş ürünleri olan yaz kayağı açısından risk altındalar. Bu yüzdendir, Alplerin iki önemli buzul merkezi çok yüksek sıcaklıklarda kar üretebilen pahalı bir İsrail teknolojisini şimdiden devreye soktu https://www.youtube.com/watch?v=IynipZwLjPY Ayrıca unutmayalım buzullar genelde yüksektedir. Gerek yüksek UV maruziyeti, gerekse oksijen kıtlığından dolayı herkes tercih etmez. Tabi ekolojik hassasiyeti de kırılgan alanlardır buralar. Belki de kayak için rahatsız etmemek lazım. Kafkaslara gelince, burada Alplere meydan okuyacak önemli yatırımlar yapıldı. Toplam 900 km pist inşa edildi. Ancak bu bölge en kritik alanlardan (https://uwaterloo.ca/news/news/clima...inter-olympics ) Unutmayalım ki yağışın artması sıcaklık artmasıyla çiftleşirse, bize düşen yağmur olur. Yağmur da kar örtüsünün çözülmesi söz konusu olunca sıcak havadan bile çok daha büyük bir düşman. Kafkaslarda ve Doğu Karadeniz kıyımızda bu durum geçerli olabilir. Kaldı ki son modeller, Doğu Karadeniz’i genel kanının aksine en fazla kar yağışı kaybedecek bölgeler arasına dahil ediyor. Öte yandan bu bölge için ciddi projeler de var (http://goo.gl/maps/0SXkn ). Çok iyi hesaplar gerekir. Ama yine de Türkiye çok şanslı bir ülke. Kaba bir hesapla, şimdilik kayağa uygun 150.000km2 alanımız var. Bu alan, tüm Alpler (Fransa-İtalya-İsviçre-Avusturya-Almanya-Slovenya) ile neredeyse eşit. Daha detaylı bilgiyi modellemeler sonrası paylaşırım ama ilk bakışta geliştirilmesi gereken yerler Erzurum-Kars Platosu, Van Gölü çevresi ve Hakkari. Ama gerek malum siyasi durumlar gerekse bu bölgelerde kayak turizmini besleyecek sosyoekonomik gelişmişliğin henüz oluşmamış olması önemli birer engel. |
www.hizkayagi.com |
| |