Yalnızca Turkiye'den ve sadece de Kayak turizmi icin ve bir kayak sezonu icinde Alp ulkelerine 2.500.000 ziyaretci veya turist gitmekteymis, bizleri sok eden bu rakamı bize Avusturya Viyana Ernst & Young vermisti. Muhtemelen burada mukerrer gidisler vardır tabiki de, yani bazıları bir kayak sezonu icin de 3 veya 4 defa yada daha fazla da gidiyor olabilir, ayrıca gidenlerin hepsi de kayak yapmıyor ve belki de bunların sadece yarısı kayak yapıyor da olabilir. Ama neticede ve sadece kıs turizmi icin ulkemizden tum Alp'lere giden ziyaretci sayısı toplamı 2.500.000'mus, hatta Avusturya'lılar bu rakamı bize 2003 yılında vermislerdi, belki de ve simdi bu rakam cok daha fazla da olabilir. Hatta ve bazı dıs kaynaklara gore; bu donemde ve bu toplam rakam artık 4.00.000 ziyaretci sayısı seklinde de bahsediliyor, bence bu belki de gercek olabilir, cunku o tarihten bu yana zaten 10 yıl gecmis, ustelik ulkemiz 2003 yılında dunyaya el acmıs borc para arıyor konumdaydı ayrıca. Suan ulkede ekonomik olarak zaten hersey gulluk ve gulistanlık da degil tabiki de ama, neticede ve yine de dunyaya el acmıs durumda degiliz su donemlerde sonucta.
Fakat bu vize isi aslında bir hukumet ve devlet isidir neticede, yani onların parasına ve oradan gelecek turiste falan ihtiyacınız yoksa, o zaman zaten dik durur ve mukabilini de hemen yaparsın, ama bunu yapmaya sayet bir ekonomik gucun de yoksa, o zaman zaten hukumetine is dusuyor ve bu mutekabiliyeti saglamasını istersin kendi hukumetinden, ne de olsa bu hukumet aslında bizi temsil ediyor ve bizi ezdirmeden temsil etmesini de bilmeli ve gerekeni de mutlaka yapmalı sonucta. Ancak ve maalesef bu konuda hukumetlerimizin cogu da ve cogu kez de cok gucsuz ve isteksiz cıktı yıllardır, nasılsa onlar resmi erkan olarak oralara hep kırmızı pasaportla da vizesiz gitmekteydi ve halkın bu sorunu da sanki hic umurlarında bile degildi, yani goruntu maalesef hep boyleydi. Halbuki mesela; yıllar once ABD Avusturalya'ya vize uyguladıgı an, Avusturalya'da ve hemen ABD'ye karsı vize uygulamaya basladı ve benim bildigim de, bu karsılıklı vize hala uygulanmakta ve hem de inatla, cunku saglıklı iliskiler zaten ve mutlaka da mutekabiliyet esasına dayanır, bunun aksi de zaten ve tamamen de saglıksız iliskilerdir. Neticede ve bu tur iliskiler; hukumetler nezninde ve cok ust duzeyde vede cok akıllca goturulmek zorunda bana gore.
Bu kez de Rusya'nın; 5642 m'lik zirveli ve devasa buzuluyla Elbrus dagını da bunyesinde barındıran bu Kafkas dagları silsilesine konu geldiginde ise; bu daglar zaten Alp daglarını hemen sollayacak boyuttadırlar, ama henuz Alp'lere rakip olacak bir yatırım seviyesine de gelmis degiller maalesef, zaten gelmis olsalar ve ayrıca iyi de isletiliyor olsalar, Alp'lerin yıldızını da hemen sondurmeye baslarlar, hatta Alp'ler ve bu devasa Kafkas daglarının potansiyelinden baya da korkmaktalar aslında. Neticede ve bana gore; bu donemde de ve hala bu vize konusunda disimizi biraz daha sıkmak zorundayız maalesef, ama ve bu arada da hukumetimizin bu isi acilen de cozmesini artık yuksek sesle istememiz gerekiyor, hatta ve gerekirse artık bunu topyekun de haykırmamız gerekiyor adeta, cunku ortada Alp'lere yeterince rakip olabilecek bir baska bolge de, suan ve hala yok maalesef. Ayrıca ve bunun yanısıra; Kosova, Bulgaristan, Slovenya, Makedon dagları ve suan ki yatırım seviyeleri de zaten Alp'lere ulasamaz maalesef. Aslında Alp'ere rakip olacak bolgeler ve daglar ABD'de ve Kanada'da olabilir ama, maalesef oraları da bize baya uzakta bulunuyor.
Saygı ve sevgiler.
Oner Govsa |