| Erciyes'in, geçiniz Olimpiyatları, kendi organizasyonlarını bile düzgün bir şekilde icra edebilmesi için daha çoooooooooooooook fırın ekmek yemesi lazım. Ben meseleye sadece 1 yıllık sporcu gözüyle, iki açıdan yaklaşıcam. Tabi mesele bu kadarla sınırlı değil. Mutlaka başka faktörler de Erciyes'in yetersizliğini gözler önüne koyar.
Birincisi insan faktörü.
Geçtiğimiz yıl yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi her yıl çeşitli branşlarda (alp disiplini, snowboard, kuzey kombine vs.) il seçmeleri yapılır. Her kategoriden dereceye giren ilk 6-8 sporcu bölge takımına seçilir. Daha sonra 2 etaptan oluşan Türkiye seçmeleri yapılır. Puan usulü yapılan bu seçmeler sonucunda ilk 10'a giren sporcular Türkiye Şampiyonasına davet edilir. Bu yarışlar sonunda da ilk 5'e girenler Milli Takıma seçilir. Ben de snowboard dalında ilk defa bölge takımına girmeye hak kazanmıştım. Dolayısıyla ili etaplarda temsil etmek için daha çok çalışmak gerekiyordu. Birgün her zamanki gibi, bölge takımına seçilen sporcu arkadaşlarımla birlikte pistin eğimli bir yüzeyinde çalışmak için kapı yerleştirmeye başladık. Teknik imkansızlıklarda birlikte zor da olsa kapılarımızı yerleştirip çalışmaya başladık. Derken antrenör olduğunu söyleyen bir şahıs geldi ve kapılarımızı sökmeye başladı. Neymiş, burda kendileri çalışıcakmış. Biz sormasak "niçin söküyorsunuz" diye cevap bile vermeyecek bize. Yani pistten resmen kovulmuş olduk. Biz de konuyu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nden bir temsilciyle paylaştığımda, bize verilecek bir antrenörün olduğunu ancak işimize yaramayacağını söyledi. Yılmadık, başka bir yer bulduk kendimize. Çalıştık, aramızda ben de dahil ilk defa bölgeyi temsil edenler olmasına rağmen iyi sonuçlar aldık. Bu meselenin bana en çok koyan tarafı ise 2. etap yarışlarında oldu. Bahsettiğim o antrenörü, 2. etap yarışlarında bizim kafilenin başına vermişler. Kendisini görünce çok gerildim. Daha geçen gün bizi pistten kovan şahsiyet bizim ekip liderimizdi. Kendisi bizi hatırlamadı zaten, ben de hiç konuşmadım bile kendisiyle. Sonuç olarak bu olay, geride sadece çirkin bir anı olarak kaldı.
Şimdi Erciyes Olimpiyatlara aday olacakmış. Varsın olsun. Kendi sporcusu olmayan bir ülkenin yapacağı organizasyon, evinde dansöz oynatmaya benzer, sadece bakarsın. Gıpta edersin diğer ülkelere, içten içe kıskanırsın benim niye sporcum yok diye. Kendini avutur durursun tesislerinle.
İkincisi makina faktörü.
Her sabah Erciyes'e ilk bizim kulüp çıkar. Sabah 07:30-08:00'de pistte olunur. Isınma hareketleriyle birlikte çalışmalara başlarız. Tabi snow trackler zahmet edip pisti ezmişlerse hemen başlarız aksi halde beklemeye devam, ayrıca üst liftler 9'dan önce hiç açılmaz müşteri olmadığı için. Müşteri olsa bile yeterli olmadığı zamanlar açılmaz. Gördüğüm kadarıyla kendilerini Erciyes'in sahibi zannederek, tamamen ordaki çalışanların inisiyatifinde olan bu tarz olaylar yetmezmiş gibi, telesiyejle çıkışlar esnasında sporculara bağırma, aşağılama gibi olaylara da rastlanmak mümkün. Erciyes'e sahip çıkmak, Erciyes'i mesken edinmek değildir. Ayrıca en basitinden bir örnek, sabah geldiğinizde otoparkın karlardan temizlenmediğini görmek, aracınızı park alanına koyamamak en büyük amatörlüktür.
Erciyes Olimpiyatlara aday olacakmış. Kendi taharetini bile yapamayan bir insandan ne beklenirse, kendi otoparkını bile temizleyemeyen bir organizasyondan daha fazlası beklenemez. |