Üyelik tarihi: Nov 2009 Nerden: izmir karsıyaka dogumlu ve halen de burada yasıyorum
Mesajlar: 4.496
| Bu is icin; nicin Antalya'yı sectim sorusuna, uzunca ve cok da detaylı bir cevap hk. admslk´isimli üyeden Alıntı
Öner Bey projenizden dolayı sizlere başarılar dileyerek başlamak istedim. Yazınızı okudum. SAnırım en büyük ihtiyacınız yatırımcılar. Merak ettiğim bi soru olacak. Neden bu proje için Antalya'yı seçiyorsunuz? Bide bölgede bulunan turizm işletmecileri bu iş için mükemmel yatırımcı olabilirler mi ? | Selam degerli kardesim; Antalya'yı secmekte, bir kac cok onemli neden var, bunlar sırasıyla ve soyle ki; 1- Burası zaten kendini kanıtlamıs bir turizm markası olmus ve buranın isleyen vede artık iyice oturmus turistik bir sektorel sistemi var. 2- Uluslar arası bir ulasım kolaylıgına sahip ve ustelik hem cok yuksek kapasitede ve hem de her mevsimde. 3- Suan icin sektorde faal toplam 400.000 yatagı var ve bunlar da, neredeyse ulkenin en iyi ve en konforlu olanları. 4- Suan icn Antalya turizmin en onemli tek eksik ayagı, daglarının devreye girmemis olmasıdır ve sayet bu olursa, Antalya'nın yuksek sezonu 210 toplam gunden, 330 toplam gune cıkabilecektir. Zaten calısan bir sistem var ve onun unutulmus bu onemli eksik ayagını monte etmek ve calıstırabilmek de, elbette ki cok daha kolay olabilir. Ornegin yep yeni bir yer kurasınız ama, onun calısabileceginden cok da fazla emin olamazsınız , oysa burada zaten calısan bir sistem var ve bundan yaralanmak da akılcıdır. 5- Aslında dag turizminin ve ozellikle de otelcilik kısmı yeterince rant degildir, cunku ve genelde sezonu kısadır ve o sebeple de genelde en karlı oteller buyuk sehirlerdeki sehir otelleridir, cunku bunların zaten sezonu olabildigince uzundur, o nedenle de yatırımcı, yatırdıgını cok daha erken geri alabilir. 6- Bu tur turistik yatırımların; genelde en yuksek maliyetlisi yatak, yani oteller olmakta ve sayet bir yatırıma cok para gomduyseniz, onu cok daha gec geri alabilrsiniz. O sebeple ve buyuk sehir otelleri dısındaki otel yatırımları da, aslında cok da cazip degildir. 7- Ayrıca ve sayet yeterli bir yatak sayısıyla desteklenemeyen bir kayak merkezi de, pek rant da sayılmaz ve bu haliye boylesi bir yere yatırılan para da, ancak ve cok da gec geriye alınabilir. 8- Oysa Antalya'da, bu dagları ve gunu biirlik bir sistemle besleyebilecek yuzbinlerce kaliteli, isleyen ve kendini de kanıtlamıs yatak var, ustelik bunlar, kısın cogu kez ve cok dusuk kapasiteyele de calısmakta ve musteriye de cok fazla ihtiyac duymakta. 9- İste artık bu gercekci detay ve saptamalardan sonra da, bu kez de dagların ve iklimin durumuna bakmak ve bu mevcut dagların veya en azından hangilerinin, bir kayak merkezine yarayıp yada yaramayacagı konusuna bakmak gerekiyor. Peki acaba bu daglar, bu amaca uygun mu ve ise yarayacak mı sorusu, hayati derecede bir onem kazanıyor. 10_ Bu teknik yonden ve cok iyi incelendiginde; ozellikle de iklimsel ozellikler acısından Antalya'daki bu 2 ciddi dag ve kar riski de munimum olarak, bu ise ve fazlasıyla da yarayabiliyor. 11- Ayrıca ve yine bu 2 dag, topografik ozellikler olarak da uygun kayak alanlarına sahip ve ustelik de Alp'in kriter ve boyutları kapasitesinde hizmet verebilecek gorunuyor. 12- Bu tespitlerden sonraki en onemli hayati detay ise, bu dagların mevcut yataklarla yakınlıgı ve bir gunubirlik sistemin calısabilme ihtimalinin arastırılması oluyor. Bu hayati oneme haiz olasılık, Antalya sınırları icinde yer alan bu 2 dag icin, yeterince uygun ama, yine ve agırlıklı olarak Antalya'ya hizmet vermesi dusunulen ve Isparta il sınırları icinde yer alan sadece diger 1 dag da, yalnızca biraz da zorlanarak, ama ve yine de bu sisteme uyum saglayıp hizmet verebiliyor. 13- Ustelik bu daglara ve gunubirlik bir sistemle ve her daim de kolayca ulasım, Antalya'nın ılıman iklimi ve secilen uygun karayolu guzergahı ve uygun karayolu projesi sayesinde mumkun olabiliyor. 14- İste artık bu noktadan sonra, yapılması tasarlanan gunubirlik sistemin, bir istatiksel Alp'in sportif gunluk programa ve saat bazında uygun olup yada olmadıgına bakılıyor ve secilen bu dagların bu istatiksel verilere uygun oldugu ve calısabilecegi de ortaya cıkıyor, soyle ki, Alp'in ortalama istatiksel verilerine gore, iyi bir kayakcı, gunde ve en cok 4 saat ayakta durur ve kayak yapar ve bu ayakta olma haline, skiliftlerde gecen zaman da dahildir, 2 saat de oturur, kahve icer, yemek yer, dinlenir, tuvalete gider ve hatta oturaklı mekanik tesislerinde de oturur. Bu saatlerin toplamı 6 saat oluyor ve geriye de genelde 8 saatlik bir calısma gunu suresinden 2 saat kalıyor, iste bunlar da gidis ve donus zamanını kapsayacak ve belki, sadece bazı yerler icin ve en cok toplam bir yarım saat kadar asabilecek Fakat sistem calısabilecek, zaten Alp'lerde de ve genelde otelden cıktıktan ancak 30 yada 40 dakika sonra ayagınıza kayak takıp, kayabilmek sansına sahipsiniz, yani ve bazı ozel durumlar haric, Alp'lerdeki genel durum boyle, buradaysa bu sure cok az daha asılmıs olacak, hepsi bu ve genel de bu durum, gunluk sportif programa da uygun. 15- Dag yatırımcısının; artık dagda ve en pahallısı da olan turistik yatak ve otel yapmasına hic gerek kalmıyor ve dag yatırımcısı, dagda sadece mekanik tesisler ve gunu birlik sosyal tesisler yapacak ve yalnızca da onları isletecek. Hal boyle olunca da, yatırımın kisisel maliyetleri cok dusuyor ( Sayet bu yatırıma yatak ve oteller de dahil olsa, bu yatırım ve muhtemelen de, en az 5 kat daha artacak, hatta belki de daha fazla ) ve o nedenle de, yatırım cok daha cazip bir hale geliyor, dolayısıyla da buraya yatan toplam bedel, cok daha kısa zamanda geriye alınabiliyor. Ancak en uygun ve en dogru bir dag projesi sayesinde de, elbette ki isletme maliyetleri de en uygun seviyelere dusebiliyor ve bu da, yatırımı daha da fızıbıl bir duruma getirebiliyor. Yani dag projesinin dogrulugu da, burada ve ilave bir onem daha kazanıyor. 16- Peki acaba Antalya daglarının yagıs durumu nasıl, genelde ve zaten yurdumuzu esas besleyen ana sistem olan orta Akdeniz girisleri sayesinde ve ornegin Antalya'nın yıllık ortalama yagıs toplamı 1046 mm'dir, bu rakam Bursa icin 694 mm ve İzmir icinse 682 mm'dir. Oysa Antalya'nın, aralık, ocak ve subat'tan olusan ve sadece 3 aylık kıs donemindeki ve uzun yıllara gore ortalama yagıs toplamı 666 mm'dir. E, olan ve secilen daglar da, cok yuksek olunca, orografik yapı geregi, yeterli yukseklikler de, kıs mevsiminde asırı kar alabiliyor. Benim burada kullanmayı dusundugum dagların yuksekliikleri de ve sırasıyla, 3070 m ( projesi bitmis olan da bu ), yaklasık 3000 m ve 2720 m olmakta ve bunlarda kullanmayı planladıgım ve tasarladıgım dusey kot farkı toplamı da ve yine sırasıyla; 1200 m'ler, 1200 m'ler ve 800 m'ler civarında olacaktır. Turkiye'nin ve suan icin bu konudaki lideri Palandoken'se, 1025 m'lik bir dusey kot farkı toplamı kullanabiliyor, o da ve sayet kar cok ise. Degerli kardesim; size cok detay verdim ve sanıyorum artık nicin Antalya'yı secmis oldugum da, cok net bir sekilde ve cok da detaylı olarak anlasılıyor, zaten o sebeple de bu detaylara girdim. Not: Bence, bolgedeki otel yatırımcıları, sanırım bu dag isinde yatırımcı olmazlar, ama bu yatırımı ve isletmeyi de, en basından vede canı yurekten destekleyeceklerdir, cunku kendilerine de cok fazla yarayacak, dahası ucaklar da zaten kısın daha ucuz, velhasıl bu is herkes icin cazip ve cekici olacak, sonucta hem onlar ve hem de dag isletmesi kazanacak, ama en sonunda da, Antalya ve Turkiye turizmi kazanacak. Saygı, sevgi ve en icten dileklerimle. Oner Govsa |