| Bir yanlış anlama var sanırım . Whistler'ın dünyanın en büyük kayak merkezi olduğunu yazmamış kimse. Benim yazdığımda Kuzey Amerika'nın kayılabilir en büyük alanına sahip olduğunu iddia ettiğini yazıyorum.
Yine daha önce sayın Oner Govsa'nın yazdığı gibi tek bir merkezin "en iyi" olduğunu iddia etmek de doğru olmaz. İnsanların en çok tercih ettiği merkezler olabiliyor, Bunları da okurların oylarıyla dergiler seçiyor.
Whistler-Blackcomb'ı farklılaştıran, güzel bir ağaç örtüsü olması, 2 dağın hemen yanyana durması ve zirveden bir teleferikle birbirine bağlı olması. Bir de Pasifik Okyanusuna bakan bir cephede olduğu için yağış yüklü bulutlara sahip olması. Mesela önceki yıl yanılmıyorsam daha Aralık başında veya ortasında 2,5 metre kar almıştı.
Bir de bugüne kadar okuduğum pek çok yazı ve yorumdan Kuzey Amerika'daki snowpark'ların Avrupa'dakilerden daha iyi tasarlandığı ve bakıldığını anlıyorum.
Bu benim yapabileceğim bir karşılaştırma değil, o kadar veri yok bende; ama bir kayak merkezini değerlendirirken benim tercihimin %40'ını snowpark'ın ne kadar iyi olduğu belirler.
Sonuçta en büyük olmak başka, en çok tercih edilen olmak başka, en iyi koşullara sahip olmak başka. Bir de işin içine kişisel tercihler girince... |